2 Şubat 2015 Pazartesi

korkma

kulaklarımın sağır olmasından korkuyorum. gözlerimin kör, bacaklarımın dermansız olmasından. korkuların hepsi toplaşıp en hazırlıksız günümde misafirliğe gelmişler gibi korkuyorum. attila ilhan gibi korkuyorum, 'eksiksiz' . ölsem eksiksiz ölür müydüm bilmiyorum. nasıl ölürüm diye merak ediyorum. çok merak hayır getirmez, hayır getirmez çok merak. seni de getirmez. biliyorum.
korkularım beni korkutmaya yetiyor allah'ım. kendimi bu kadar çok, korkularımı düşünmem, korkutuyor. dünya yanmış bir tek ben kalmışım ve
korktuğum başıma gelmiş gibi korkutuyor. pis bencil diyorum sen hala ......... noktaların sonu gelmiyor. sonu gelmiyor korkuların, sonum gelmiyor.
ne diyorsun diyorum
müziği duysana. duyamıyorum allah'ım. o da mı başıma gelmiş görmüyorum. her şeyi biliyormuş gibi hiçbir şeyi bilmiyorum


affet

(negerekvar)


https://www.youtube.com/watch?v=vaSyaOuKFvo



18 Kasım 2014 Salı

bir balığın şarkısı baloncuk çıkartarak

japon balıklarına klasik müzik dinleten kadın kadar tatlı olun yeter. türkü dinletseniz de olur veya tsm. balık beslemek çok garip çünkü  diyorsun ki "neden balık?"
arkadaş ne ötüyor ne seviyor ne sevdiriyor. sadece düzenli olarak yem at, suyunu değiştir yeter. ama öyle değil işte. abimlere benim balığı bırakmıştık, öldürmüşler beceriksizler. ağlamıştım ,bana gülmüşlerdi balık yahu nolacak diye. o nefes alıyordu, baloncuk çıkartarak şarkı söylüyordu. bluk bluk blöp blunk. gözleri açık uyuyordu. arkadaşı yoktu, yanında ben vardım. adını annem obur koymuştu. çatlasa da yemek yerdi, yani yem. her neyse. 

balık beslemek karşılıksız sevmek gibi. fedakarlık gibi. sana faydası yok ama yine de seviyorsun. neyse burayı hızlı geçeceğim.

seveceğimi düşünmezdim bir balığı. balık. öldüğünde çok üzüldüm balık. ne bileyim bak yine ağlayacağım.

öteki dünyada görüşmek dileğiyle, hakkını helal et.





negerekvar

22 Eylül 2014 Pazartesi

müzik dinliyordum

uyuşuyor bazen elim, sanki  orada yazan el benim değil. düşünürken; bir şarkının gitarının sesi kemanınınkine bulaşırken kafam sabit, ritim tutan ayağım benden bağımsızken, kafamı tutan o sol el benim değilmiş de pembe gözlük çerçevesinin izini, yazarken ben görmüyormuşum gibi
kendimden bağımsız

nasıl olabilir böyle bir şey, mümkün olabilir mi . sol tarafa sarkan sağ ayak benim değilmiş gibi ,
gövdem kesik bir başı taşırmış gibi

bana öyleymiş gibi yapma. neyse onu söyle, neyse onu dinlet .
mış gibi yapma, mış gibi yapma, mış gibi yapma, mış gibi yapma
mış gibi






ne gerek var

17 Ağustos 2014 Pazar

Hayat beni neden yoruyosun?

Garip garip ic sikilmalarinin bitmek bilmeyen kafa karisikliklarinin yasandigi bir gunu bitirmek uzereyim. Her zaman boyle olmam ama genelde boyleyimdir. Simdi size her zaman ve genelin birbirinden farkli oldugunu anlatmayacagim :)

Otobuste başımı cama dayamamis ama dusunuyordum sabah. Eksik hissettim kendimi, bolup bolup de dagitmislar gibi sanki parcalarimi dort bir yana. Olmasi gereken şeylerin olmamasi mi beni dusunduren yoksa dogustan dusunen bir varlik olarak dogmam mi onu da bilemiyorum?

birini sevmiyorum da aslında ama sevebilme ihtimalimi dusunuyorum. Su an bunlari yazacagima ortakoy sahilde gezebilir istanbula en tepeden bakabilir ya  da.. Sanki cok bilinmiyenli bir istatistik sorusu cozer gibi bunu ihtimal olarak dusunmem halimin durumunu acikliyor herhalde.

Neyse sonra bi ara devam ederim. Kendimden sıkıldım.


Posted via Blogaway

21 Haziran 2014 Cumartesi

bir mülakat hikayesi

ben biliyorum ki bu blog kimse tarafından okunmuyor :D ama yazıyorm .

şimdi mevsim mezuniyet mevsim yüksek lisans mevsimi olunca ben de her yds den 50yi geçmiş yurdum genci gibi gittim başvurdum biyerlere ...alandışı ....hazırlık falan da yok , niye olsun ilk mülakat bu önce bi gidelm görelm ona göre hazırlanırm felsefesyle .......gün geldiiii ve okula gittim.
iki bölüme başvurdum 1.de 19 , 2.sinde 60. sıradaym

kapının önünde de beklyorum, bana kadar herkesin içerden sesi geliyor kahkahalar falan baya eğleniyolar çıkınca yüzleri gülüyor çok iyi hocalar hadi başarılar diyen gidiyor . Dedim ki aa ne güzel en azından rahat insanlarmış  hocalar yumuşak yüzlüler falan ...

saatler saatler saatler süren bekleyşten sonra 10 da başlayan mülakata 19. sıradaki bana saat 1 e doğru sıra  geldi ..
asistanın içeri almasyla daha kapının önünde hocanın biri şöyle bir laf ediyor "benim bir sorum yok !!!! " ama sesindeki tonu yüzündeki bakışı görseniz sanırsınz ki ben suriyeden falan gelmş evsiz sokak çocuğu kendilerinden para falan dileniyorum!!!

hı ney noluyo oturayım mı napıyorz çıkıyım mı anlamadm kem kümlerimden sonra beni "otur bari " nidalaryla oturttular...

alan dışı gelmş bir insana önce bi sorulur dimi hacı burda ne işin var yani neden biz ?ne bileyim ... sormadılar ...hiçbşey sormadılar
hatrladkça deliriyorum ..sormak zorunda oldukları için üç dangalak  soru sordular , branşıma ve bana laf sokarak ...cevaplarımı dinlemeye bile tenezzül de etmediler ...biri kalktı arkalarda dolandı falan ...valla yalan olmasın ben dym 2 dk siz diyin 2dk 38 sn öyle bşey hadi beni kapı dışarı.....!

kapıda tanıştığım rakipler rakibeler şaşkın zira her giren 10 dk falan duruyo içerde !! noldu dyolar ? ne bileyim anlamadım ki ben size anlataym...


neyse anam ilk mülakat tabi nolduğunu anlamadğm gibi laf bile sokamadm ona yanarım . 2dk da eşek tepmişe çevrilmiş bir halde kendimi sevgili okulumun yokuşunda yürürken buldm ....kendi okulum olmasa adını da vericem de neyüsee....

**** bu arada mülakat hikayesi dedim ama mülakat işin bahanesi herkes kendi mülakatından asılır bana ne yani :D benim anlatacaklarım başka :D***

daha kahvaltı yapmamşm öğleyi geçmş öbür tarafın sırasına ise  bakmalara doyamazsın 150 kişi gelmş 5 kişinin gireceği bölüme ! zabıtalık sınavı gibi...gittim okulun güziiide bir kafesine dışarda yer yok içerde oturdm falan sora deli dürttü birden hadi geri gdeym 150 kişilk sıram kaçmasn dye gtmeye nyetlyken dannnnnn tam önünden geçtğim masada kimi göreyim...

erdom leylam gamzesini yediğim gözleri gülenim :)

"tabi siz bilmyosunz ben en son bi kaç gün önce  dayanamadm gittim baya baya asıldım kendisine " ne bileym 3 gün sonra göreceğimi :D

ama sıram kaçmasın dye gdiyorum ya bozuntuya da vermedm güya :D geçerken naber dedm yürüdüm gittim bok var gibi ......

ayyhhhh o kadar yemek falan yiyip oyalandm kaç blok öteye yürüdüm geldm benm 150 kişi aynen durmasn mı orda !!!

o anda şimşekler çaktı !! koş erdoya koş saldjkchnaslckhaslc...:DD koştıum ama gtmş :((

"hani en son otobüsteki çocuğa aşık olmuşum , yazı yazmışm falan ben o çocua nye aşık olmuşum ?erdoya benzyodu da ondan "

neyse erdom leylam bebeğim gtmiş ..yok ..gitmiş ...
.hava deli sıcak içerden ben bi içecek alaym ... ^'+%^%&^&//
 erdommmmm gtmemşşş :DDD
 olum hayatmda ben bu kadar mutlu oolddğum anları toplasam %80 i erdoyu kantinde gördüğüm anılardan oluşur...:D ben orda 10 dk konuştuysam ömrüme 10 yıl eklendi gibi oldu  ...

seviyorum çok ! o da biliyo ! ama o sevmyo :( başkası olsa yemnle vururm kdslmasllskdş 


neyse o gün erdom leylam yağmurum  güneşim   bana uğurlu geldi ...onu gördükten biraz  sonra 1 yıldır süründüğüm bir meseleden olumlu cevap aldım ve yüksek lisansa kabul edilmeme durumu umrum sınırlarından çıktı... tabi saat oldu 3 falan ben o gazla 2. mülakata girdim...

bana sorulan ilk soru : yukardaki mülakat nasıl geçti ?? dıkş dıkş dıkşş anlaştınız mı lan ne derdiniz var bende !!
erdomu görmüşüm sevinçli bir haber de almışım alllaaah başladıım saydırmaya şöyle yaptılar böyle yaptılar takltlerini bile yaptm yuukardaklerin :DD bunlar da dedikodu aldı resmen ağzımdan neyse..:D 10 dk falan sürdü baya bi ara tamam iyi güzel de neden hiç çalşmadan geldin bi fark yarat alalıma falan geldi laf ...konuştuk monustuk ...eğlendim bile :D

sadlkcmlcjlasjdşc bak bunlar beni alırsa hep beraber biyerlerimizle gülücez ona göre :D


ama allah için çok kibar davrandılar diğer meslektaşları gibi terbiyesizlik yapmadan  ...hoşçakaln dedim çıktım...



özetlersek ;
conclusion is ...

*hayatta en önemli şeylerin biri aşk .....
okul illaki okunur , iş illaki bulunur ,
ama aşk öyle değil ...tanrı erdemi korusun :)


*kendime de not : bu acemiliğime geldi ama bir daha mülakat nasip olursa laf sokana çemkiririm siz de çemkirin ! !


                                                                                                                               çakıl ..















11 Haziran 2014 Çarşamba

evde kalmak nedir nasıl kalınır ?

 bir gün daha geçmiyor ki birileri  daha sözlenmesin birileri daha nişanlanmasın *


bize ne tabi kim napıyor ama hergün hergün orda burda fotoğrafları görünce insan duruyo ve şöyle bir  düşünüyo !! EVDE KALMAK BU MU LAN ? diye ...

bugün sizlerle  " evde kalmak " deyimine anlam kazandırmayacağız tabi ki çünkü çağımızın sorunu olan evde kalmak olayını bilmeyen yok .

peki neden evde kalınır ?

a) sokakta yaşanmazda ondan

b) ev buldun kal

c) ev -yemek- su-tuvalet  bunlar hep insan ihtiyacı

d) SEVDİCEK YOK HİÇ OLMADI   /VAR SALAĞA YATIYO


cevapları alalım

e ) hepsi

dediğinizi duyar gibiyim .

peki kimler evde kalır ?

a) çakıl
b) çakıl
c) çakıl
d) çakıl

yine cevabımız e) çakıl olacaktı bildiniz

yazılı gibi başlayıp sözlüye çeviren hoca gibi yapıcam şimdi sizlere evde kalmak üzerine uzunca bir yazı yazmak yerine sırf genel kültür olsun diye başka şeylerden bahsedicem :DD


 ...








bilen bilir bilmeyenler için Anadolu yakasında baya uzunca hatlı sonu kadıkoyde biten bir otobüs var çift katlı 16d... o kadar yavaş o kadar yavaş gider ki 1 buçuk saatlik yolu 3 saate çıkarır hoşaf gibi inersin falan bu 16 d şöforleri bilmez içinde ne aşklar doğar :D

yol uzun 3 saat karşında kime baksan aşık olursun..:D

ben bugun aşık oldum :(


15 milyonluk İstanbul tabi kimi nerde görüyosun bir daha ....:(

yalnız çok ilginç bi şey var sanki tanıyor gibiyim o çocuğu bi yerden ama çıkaramadım kaç saattir ..

demem o ki

bugün öğlen 1 sularında 16d de erenköyde inen beyaz tshortlü çocuk bu yazıyı görse de yorum yazsa çok enteresan olmaz mıydı yaa :DDD

napayım Esra Erol'a mı çıkayım , anahabere mi bağlanayım nasıl bulayım ben onu?*



sözlerime son verirken toplumumuzun bir kanayan yarası daha olan karne notlarına değineceğim.

 
 
 
 



şimdi iki gün sonra bütün karne alan sene boyunca kendini gere gere yatan son hafta not dilenen öğrenciler var öğrencilerimiz... bunlar hiç utanmaz küfür ederler vay hoca
44 den 1
54 den 2
69 dan 3
84 den 4 verdi notumu 2ye,  3e ,4e , 5e yuvarlamadı deyü!!

bre zındıklar siz bilir misiniz not yuvarlamak ne kadar zor ?

elli tane sözlü verirsin haketmedği halde sırf not yuvarlansın diye ama olmaz yuvarlanmaz o not toplanp toplanıp bölündüğü için ...

bunu anlamayıp da küfür eden gafillere aynen iade olsun tüm küfürleri diyorum tüm öğretmenler adına ::DD

çalışsaydınz adam gibi ! LAF!



*otobüsteki çocuk bu yazıyı oku*
  #nolurnolurnolurnolurnolurnolur





                                                                                                                         çakıl hanım














28 Nisan 2014 Pazartesi

anneler günü kampanyası

anneler günü geldi annemize ne alalıım! yazıyı sabırla okursanız en son söyliycem re re rö'ler ..

Bir  ara meşhurdu bu laf re re  rö ! Ne için söylenirdi , kim için söylenirdi , neden meşhur oldu bilmem :D

Gerçi ben bir çok şeyi sonradan öğrenirim ..huyum kurusun . Bir şarkı çıkar çok beğenirim derler ki aaa o üç sene oldu be çıkalı ..:)

Uzun zaman olmuş yazmayalı ...zaten aslında hiç yazmamışım ki uzun zaman olsun ..böyle yazar mı olur ..yazıya bir bak ..kemikleri sızlar bu işe gönül verenlerin ..:D Umurumda mı? değil tabi ...

Ben aslında bugün size bir şey anlatacaktım ama blog şifresini hatırlamaya çalışırken konu gitti ..
o yüzden bir gezi günlüğü tadında olmasa da bir yer keşfettik onu  bari anlatayım :)

Tarihi yarımada na-mı değer Eminönü -Beyazıt- Sultanahmet- Sirkeci dörtlüsü başta olmak üzere sokaklarında boş boş dolaşmak bile huzur verir insana... her geçişinde farklı bir detayı fark edersin falan ...bugün yine hobi olarak oralarda gezerken dolaşırken acıktık ... bilenler bilir bilmeyenler için Sirkeci'de  Brew cafe'nin "brew cafe de çok keyifli bir yer , ayrı bir yazıda işallah :D" karşı sokağından çıkarken "Bizim mutfak lokantası" diye bir lokanta varmış ...
oraya gidin orada yemek yiyin  :) o kadar söylüyorum :D

aslında konuyu hatırlar gibi oldum ama neyse aamaaaaannn......

Demem  o ki biz bugün latte mochiato içtik ..herkesin bardağına kalp çizmiş oğlan...benimkine .. pokemon vardı çizgifilm , charmander  mı ne bi ejderha bozması hayvancık vardı kuyruğu yanar dururdu ateş topu gibi bişey bulsam bi caps atıcam neyse onu çizmiş...

evrenin mesajı her zaman net olmuştur bana karşı...işte buralarda takıl sen kendi kendine oyna .... "flastv'ye konuk olan Ajdar'ın Müslüm isimli dansçıya söylediği tavırla "







o da değil de en önemlisi facebook twitter falan heryeri anneler babalar akrabalar bastığı için şurdan bi seslenivereyim ;
erdomm leylamm ! bu charmander'ın kuyruğundaki ateş kafana düşsün erdooom...











yazan çizen anlatan anlatamayan ...çakıl ... :p

annemize de çiçek alalım bi de öpelim onu da mı ben söyleyim :D